dinsdag 10 maart 2015

Dersimiz : Club Brugge





Görece kolay, ama yanıltıcı potansiyele sahip bir kura oldu Brugge. Yıllardır bu ülke futbolunun kamuoyunu esir alan şımarıklık sonucu Brugge gibi yine görece ''ufak'' takımlar hep çantada keklik görülmüş ama bu tip yorumların sonu da genelde hüsran olmuştur. Yanıltıcı dedim çünkü Brugge kötü bir takım değil ve Avrupa'da hedefi olan bir takım. Avrupa Ligi ya da Şampiyonlar Ligi çok önemli olmuyor bu tip takımlar için. Her neyse, Belçika Ligi lideri söz konusu. Beşiktaş maçları başladığında hala lider olurlar mı bilmem ama ben bu yazıya başlarken liderler ve ligin en az gol yiyen takımı konumundalar, bu veri yeterli. Kadrolarını ve bu kıvama nasıl geldiklerini kısaca izah edeyim ben. Sonra işin taktik kısmı gelir. Çenemi çekebilenlere iyi okumalar şimdiden.

Tanıdık yüzlerle dolu son 15 yıl

Bundan 10 yıl evvel dönem dönem Şampiyonlar Ligi gören bir takımdı Club Brugge. Galatasaray ile oldukça olaylı geçen bir eşleşmeleri hafızalarda. Brugge yeni adı ile Şampiyonlar Ligi olan turnuvaya katılan ilk Belçika takımıydı ama sonrasında uzun zaman turnuvada yer alamadı. Ta ki Trond Sollied (Türk futbolunu dikkatli takip edenler bu ismi hatırlar) takımın başına geçene dek. Kulübü 2000'lerin başında 2 kez şampiyon yapan ve 10 yıl sonra yeniden Şampiyonlar Ligi'ne taşıyan Sollied 2005 civarı görevi bıraktı ve Brugge o gün bugündür pek gün yüzü görmedi aslında. Facialarla geçen yıllardan sonra bir ara mr. Gazi (Daum) göreve geldi ve takımı lig ikincisi yaptı, Sonra görevi bıraktı, Leekens geldi, yine başa sarıldı ve ŞL eleme turunda Kopenhag'a elendikten sonra UEFA Avrupa Ligi'nden de gruplarda elendi takım. Leekens'den sonra Garrido geldi, o da iflah olmadı, sonunda da anahtar Michel Preud'homme'a emanet edildi.

Kadro yapısı

Flandre bölgesinde ağırlıklı olan bir tarama sistemi var ve bu tarama sistemi ile altyapıyı kuvvetlendirip altyapıya önemlerini belli ediyorlar. Altyapıları hatrı sayılır bir düzeyde ve son yıllardaki en önemli isim Nicolas Lombaerts oldu. Bu kez iyi bir jenerasyon yakaladılar ve bu jenerasyon ile takımı güçlendirdiler. Brandon Mechele, Nikola Storm, Björn Engels ve hatta Romelu Lukaku'nun kuzeni Boli Bolingoli Mbombo bile FM/Fifa türevi oyunlar oynayanların tanıyabileceği isimler. Buna son süreçte güçlü bir scouting ağı da eklediler. Copa Libertadores'te Defensor formasıyla sivrilen Felipe Gedoz var örnek olarak. Türkiye'deki U20 Dünya Kupası'ndan tanıyacağımız (bir avuç giden tanır gerçi sadece, değer bilmek böyle bir şey olsa gerek) Nico Castillo takımın en skorer isimlerindendi. Mainz yolunu tuttu devre arası, o yok. Gazetelere benden bilgi olsun, bir ara ''TOKOMON ÖN ÖNÖMLÖ ÖSMÖ CÖSTÖLLÖ'' diyorlardı çünkü. Wikipedia forever.



Oscar Duarte, Matthew Ryan, bu ikiliyi Dünya Kupası'ndan hatırlar izleyenler. Onlar da Brugge'de, isimlerini saysam kırmızı şarabın yanına gidecek bir mezeyi andıran takımlardan alındılar hem de. Kolombiyalı kanat forveti Jose Izquierdo, şu an üçüncü kaleci olan ve Aris'ten gelen 93'lü Sokratis Dioudis ve Dinamo Zagreb'in süper yeteneklerinden Fran Brodic (1997 doğumlu) yine erken hamleyle Brugge bünyesine dahil edilen isimlerden. Ha, bir de Souleymane Oulare'nin oğlu oynuyor bu takımda. Obbi Oulare. Basketbolcu olsa 3 numaralı pozisyonda oynardı, öyle bir boy var arkadaşta. 1.96 yani.

Saydık saydık ama kritik unsurlara gelmedik. ''Çingene'' lakaplı Barcelona tedrisatı çıkışlı Victor Vazquez takımın ve Belçika Ligi'nin en önemli hücum oyuncularından biri. Orta alanda yüzü rakip kaleye bakan, hücuma kırılmış biri. O sakat. 4-6 hafta arası yok deniyor ki bu iki Beşiktaş maçını kaçırması anlamına gelir. Onun yokluğunda o rol Lior Refaelov'a kalacak gibi ki skorer olarak o da etkin olsa bile hücuma yön veren oyuncu gömleğini giydiğinde göstereceği reaksiyon ''meçhul''. Değiniriz. Golcü Tom de Sutter ise Nicolas Castillo'dan farklı olarak daha çok ''pivot santrfor'' tanımına uyan, boylu poslu kuvvetli biri. Sağ bek Thomas Meunier ise Belçika milli takımı havuzuna girmesi istenen, bir beke aykırı bir fiziki yapıya sahip olan istikrarlı bir oyuncu. Oyuncu grubu bana bir yere kadar bir şey ifade ediyor. Ben sahadaki oyunu daha çok önemsiyorum. Kaliteli düzenin kaliteli grubu yendiğini çok gördük, malum. O oyuna bakalım.

Taktiksel Yapı

Brugge bu sezon Beşiktaş kadar sert takımla pek karşılaşmadı. Kendi liglerinde Anderlecht, Avrupa'da da Torino ve Kopenhag var belli bir seviyenin üstünde olarak adlandırılabilecek ki Kopenhag da pek Beşiktaş ayarı sayılmaz bana sorarsanız. Bu yüzden kuraya dair aşırı olumlu fikirler kadar az da olsa mevcut olan ''aşırı olumsuz'' fikirler de aldatıcı olabilir. Neleri iyi, neleri kötü yapıyorlar bir bakalım, sonra belli bir ''doğru'' fikir oluşur elbet kafada.

Düzen

4-2-3-1 gibi bir tertiple sahadalar genel olarak. Kaleyi çok aykırı bir şey olmadıkça Avustralya Milli Takımı kalecisi Matt Ryan korur. Geri dörtlüde sağ bekte Meunier, merkez ikilide Mechele ve Duarte, sol bekte de de Bock oynar. Önlerindeki ikili emektar Timmy Simons ve Hollandalı Ruud Vormer'den oluşur. Santrfor de Sutter'in arkasındaki üçlü ise değişime çok müsait bir üçlü, bol rotasyona meyilli. Vazquez'in sakatlığı ile burada Refaelov'un sürelerinin ve rolünün daha da artacağını bilmek yeterli. Oyuncu tercihlerine bağlı farklılıklar gözlemleyebiliriz, olağan bu. Stoperlerden Björn Engels'in diz sakatlığı sonucu uzun süre sahalardan uzak kaldığını ve yeni iyileştiğini hatırlatmış olayım. Stefano Denswil ve Claudemir ise eski takımlarının bu sezon ya hala UEFA Avrupa Ligi'nde olması ya da yer almış olmasından ötürü UEFA'ya bildirilemedi (ikisi de devre arası geldi).



Anlayış

Takım genel olarak farklı rakiplere karşı farklı testlerden geçti ve sezonun bu noktasına kadar engelleri iyi aştıklarını söylemek mümkün. Mevcut Çek Cumhuriyeti'ni andıran yönleri yok değil. 2. bölgede yoğunlaşan pres, atlet oyuncularından faydalanıp çıkmak gibi. Savunmaya nasıl yerleştiklerini ve top rakipteyken ne yaptıklarına değinmekte yarar var çünkü buna bağlı olarak hücum oyunları da şekilleniyor.

Savunma yerleşimi

Tek santrfor olan Tom de Sutter genellikle tek olarak geri dörtlü, özellikle de merkez ikili üstünde sürekli koşarak baskı kurma ve dikkat dağıtmaya çalışır. Herhangi bir top kazanma amacı direkt olarak güdülmemekte lakin önemli olan burada rakibin oyunu geriden başlatmasını olabildiğince bozmak ve raydan çıkarmak. Esas baskı 2.bölgede kuruluyor. 4-2-3-1 tertibinden bahsetmiştik, genelde ikiliden birini öne itip 4-1-4-1 şekline dönüyorlar. Bu oyuncu Ruud Vormer oluyor. Çek Cumhuriyeti demiştim çünkü o takımda da Vacha-Darida ikilisinden Darida sürekli öne çıkıp 4-1-4-1 şeklinin alınmasını sağlıyor ve ortada yoğunlaşmış bir pres oluşuyor. Rakip o hattı aştığında ise Brugge için sıkıntı başlıyor. Savunma hattı çok kez orta alana yeterince yanaşmayınca ortada bir boşluk oluşuyor ve yetenekli oyunculara sahip takımlar burayı işleyebiliyor. Bu başlarına Belçika'da pek bela olmadı ama Beşiktaş maçlarında durum farklı olabilir, not düşülsün.



Hücuma çıkış

Orta alan merkezinde bariz bir biçimde adam eksiltme sorunları var. Bu sorunu çözmek için biraz daha atlet olan Claudemir'i transfer ettiler ama o da UEFA listesine giremiyor, malum, grup aşamasından önce Brugge'e rakipti (Kopenhag oyuncusuydu). Vormer sık sık top almaya çalışsa da onun da pas hariç takımı topla öne taşıyacak bir niteliği bulunmamakta. Haliyle takımın iki adet temel hücum planı var. Biri top 1.bölgedeyken orta sahayı üçgen haline getirip iki ek pas kanalı yaratarak kısa paslarla ortadan çıkmak, diğeri ise düşünülmüş uzun toplarla çıkmak üzerine kurulu. İlk opsiyonda özellikle her iki kanat bekini de tamamen çizgilere yanaştırıp rakibin pres opsiyonlarını kırmak ve sahayı geniş tutmak amacındalar. Ancak çoğu zaman rakibin kanatlara getirdiği yardım savunması yahut beklerin topu hızlı kullanamaması sonucu top beklere ulaştığında Brugge daha az tehditkar hale geliyor. Johan Cruijff da sık sık aynı şeyi söyler, bir topu rakip kaleye en kolay ulaştırma biçimi dümdüz biçimde ilk topu orta sahaya çıkarıp olabildiğince ''yatay'' oynamaktır. (sahaya taç çizgisinden bakarsanız tabii)



Belçika liginde genelde top hakimiyeti onlarda ve stoperlerden çıkarken dik pas yapmakta zorlandıkları için bir nevi uzun top tercihlerine zorlanıyorlar. 1 Mart'ta oynanan Mouscron maçı bunun en doğru örneği. Geriden uzun top oynama eğilimi yüksek olan ve her iki ayağı ile de standartüstü bir pasör olan stoper Brandon Mechele bu konuda başı çekiyor. 1993 doğumlu Mechele, eşleşmede dikiz aynasını ona tutmakta fayda var.

Kimi zaman Vazquez ve Refaelov gibi topu yere yakın tutmayı seven oyuncular saha içinde sinirlenir ve stoperlere yanaşıp top kullanmaya çalışır. Vazquez en azından ilk karşılaşmada yok, ikinci maçta da oynaması zor görünüyor. Uzun toplarda ya de Sutter'in hava ve vücut etkinliğine, ya da kenar oyuncularının hızına güveniyorlar ve topu olabildiğince iki oyuncu arasına atmak veya savunma hattının arkasına atmak gibi bir tercihleri oluyor. O topları alamadıklarında bile öne çabuk yerleşip sekenleri almayı hedefliyor ki burada da tıpkı preste olduğu gibi tetikleyici işlevi Ruud Vormer'e ait. Geriden oyun oluşturma çabalarında sahaya metrelik sekanslarda bakarsak iki stoperin 5-10 metre önünde sağ bek Meunier dururken onun da bir 5-10 metre ilerisinde, yani daha derin biçimde sol bek de Bock bekliyor. Hücumlarda genelde onun kanadının daha etkin kullanılması ve Meunier'in daha uzun mesafe kat etmek zorunda kalması biraz da bunun sebebi. Oyuncuların birebir değerlendirmelerine daha sonra da ayrıntılarıyla geçeceğim.

Bu uzun top meselesine değinmişken bir nokta daha dikkatimi çekiyor. Tabii Belçika İtalya'ya göre ''futbol dilencisi'' kesim için cazibe açısından yavan kalıyor ama Club Brugge'ün de başlama vuruşlarında rakiplerine genel olarak bir sürprizi oluyor. Zdenek Zeman bunu takımlarına yaptırırken ''oooo'' oluyordu, buyrun göstereyim.



Görüldüğü gibi çok çabuk şekilde başlama vuruşunun ardından top stoperlere gönderiliyor ve onlar uzun topu taç çizgilerine yollayıp çok adamla o bölgeye yüklenerek topa daha ileride sahip olmayı hedefliyorlar. Uzun topu alamasalar bile ya seken topu ya da rakibe düşen topu presle kovalayıp rakip kaleye daha yakın olarak ilk hücumu gerçekleştirme hedefindeler.

Duran top kullanımı

Victor Vazquez'in olmayışının bel büktüğü bir nokta da duran top kullanımı. Topu 6 metre bölgesine veyahut direkt kaleye yollamada bile son derece etkin olan, duran topları oldukça etkili kullanan Vazquez'in yerine duran topların çoğunda topun başında Lior Refaelov olacak. Pasör ve şutör niteliğinin gayet iyi olduğunu düşünsem de duran top randımanı eksik. Yine de dikkat, çünkü Beşiktaş duran topları iyi savunan bir takım değil ve rakibin boy olarak önemli artıları var.

Nadir zamanlar pas yapar veya ön direğe orta yapar Refaelov ancak genelde sahayı kale arkasından bakıp ikiye böldüğünüzde sağ yarısından kullanılan duran toplarda topa kaleye paralel şekilde falso verip penaltı noktasına kesmeye çalışır. Genelde ceza sahası içi ve 16 çizgisi civarına birbirine yakın şekilde kümelenmiş 4-5 oyuncu ile bekleyip daha sonra ceza sahasını çeşitli yönlerine hareketlenip kaos yaratmaya çalışırlar. Penaltı noktasının üzerine çıkan oyuncu izleyebildiğim maçlarda genelde ya santrfor de Sutter ya da en etkin stoper olur ki o da Brandon Mechele oluyor 1.88'lik boyuyla. 1.90'lık Thomas Meunier, 1.88'lik Brandon Mechele, 1.86'lık yaşlı kurt Timmy Simons ve 1.92'lik kule Tom de Sutter ile hava etkinliği anlamında bir avantajları olduğu sarih. Her ne kadar boy havaya iyi çıkmanın garantisi olmasa bile. (Dipnot geçeyim, duran top kullanmadığında veya oyun içinde gelen kenar ortalarında Lior Refaelov da o ceza sahasını zorlamayı sever)

Duran top savunması

Matthew Ryan genel hatlarıyla güvenilir bir kaleci, pek saçmalamaz, yapması gerekeni yapar, kimi zaman puan bile alır. İyi bir çizgi kalecisidir. Club Brugge de genel olarak hava toplarına iyi çıkan bir takımdır. Ama Ryan'ı belli zamanlarda hava topunu almaya çıkarken tereddüt ederek yakaladım ve özellikle kendi yakınına düşen toplar konusunda her zaman aynı özgüveni taşımıyor. Hava toplarını 6 metre çizgisi (kaleci dokunulmazlığının bittiği nokta) ve penaltı noktasının arasına yollayan takımlar için umut var diyerek bu paragrafı da noktalamış olayım.

Örneklendirme (ilk pası ortadan çıkardığı an olan hücum tehdidi)

Geride Brandon Mechele ve Stefano Denswil oynarken takım dik paslarda daha sıkıntılı. Ancak Oscar Duarte bu sorunu çözmeye yardımcı oluyor. Daha cesur, pas kanallarını daha kolay gören ve yerden sert topları ayağından oldukça isabetli çıkaran Duarte'nin takıma bu şekilde kattıklarını bir basit örnekle görelim.


Kırmızı daire içindeki Duarte hemen hatların arasında bomboş kalan siyah şerit içindeki Refaelov'u görüyor.


O Refaelov mavi şerit içindeki Vazquez'e topu aktarıp hemen koşuyu ceza sahasına doğru yapıyor.


Vazquez uzun bir topla de Sutter'i buluyor ve o da kafayla hemen link-up (bağlantı) oyununu gerçekleştiriyor.


Sonuç, Refaelov ceza sahasında sağ çaprazdan sert bir şut çıkarıyor ve topu filelere yolluyor. 

Örneklendirme (Uzun toplu hücum)

Aynı maçtan örnekler vermeye devam edeceğim. En net burada beliriyor çünkü belli başlı şeyler.


Stoperlere yapılan preste ortadaki iki arkadaş birden ortadan kayboluyor çil yavruları gibi. Stoperin, yani Duarte'nin herhangi bir pas yapma imkanı kalmayınca topu direktman ileri yolluyor.


Yeşil dairenin içinde yine de Sutter var. Hava topu ona geliyor, o indiriyor ve bu kez orta ikiliden Vormer (siyah daire) hemen yanaşıp top alıyor. 


Ve tek top ile Refaelov'a aktarıyor. Hemen dörtlü hat oyundan düşüyor ve dörde dört hücum ediyor Brugge, en önemli kimliklerinden biri. Dördüncü oyuncu şimdi kadraja dahil olacak.


O da beyaz daire ile çevrili Gedoz. Beşinci oyuncu Davy de Fauw bindirerek rakip bekin Gedoz'a direkt hamle yapamamasını sağlıyor. İkiye bir, adam fazlalığı.


Brugge bunu iyi kullanıyor, Gedoz ortadan pası yolluyor ve sol çaprazdan Lior Refaelov topu uzak köşeye yolluyor. 0-1.

Örneklendirme (4-1-4-1 savunma şekli)


Kırmızı daire içinde Vormer var, santrfor arkasını dörtleyen o oluyor. Simons böylelikle santrfora en yakın Kopenhag oyuncusu ile hatların arasında bire bir kalıyor. Santrfor ise tek olarak önde Mechele ve Duarte ile mücadele etmek zorunda. ''Spare man defense'' metodu, yani ''1 boş adam bırakarak savunmak''. Tabii Simons'un ayaklarının eskisi kadar çabuk gitmediğini, artık Simons'un dede olduğunu da hatırlayalım.

Örneklendirme (orta sahada bırakılan boşluk)



Simons yerinden ediliyor, ortada boş adam avantajı falan da kalmıyor tabii. Dahası, hem Vormer hem Simons kanatta yardıma geldiğinden kırmızı dairenin içindeki alan BOMBOŞ. Brugge'ün en büyük savunma zaafı bu, orta saha oyuncuları yerlerini kaybettiği an (ki bu hem geçiş oyunları hem de set oyunu içinde sık sık yaşanıyor) sıkıntı yaşıyorlar.

(Sıkıntının örneği için de bu videoya buyrun. İlk yedikleri gol önemli burada. Simons ve Vormer ortalarda yok, top onların olması gereken bölgeye düşüyor ancak Kortrijk'li oyuncuyu karşılayan yok. O da savunma arkasına topu atıp arkadaşına gol pası veriyor, thank you very much.)

Oyuncu oyuncu detaylar

Matt Ryan : Güvenilir bir çizgi kalecisi. Birinci kalecileri aynı zamanda. Muhteşem bir kaleci olabileceğine inanıyorum ancak bu bugünün konusu değil. Yan toplardaki güvensizliği hariç net zayıf noktasını saptamak zor.

Thomas Meunier : Fiziksel olarak son derece kuvvetli, uzun mesafe sürati fena olmayan ancak kısa mesafede beden hantallığından dolayı hem ilk metrelerde hem de manevralarında sorun yaşayan ve yaşatabilen bir oyuncu. Birebir savunmada belki de takımın en iyilerinden, özellikle yatarak müdahaleleri oldukça ''temiz''.

Oscar Duarte : Boyu görece kısa, fiziği de partnerleri kadar kuvvetli değil belki. Ama yine de standart bir hava hakimiyeti var, ayak hakimiyeti oldukça gelişmiş, hem kısa hem uzun toplar atabiliyor, boş adamı iyi görüyor ve preste sakin kalıyor, risk almadan uzun oynuyor. Örnekleri yukarıda mevcut zaten. Çok hızlı değildir ama kağnı arabası da değildir.

Brendan Mechele : Geri ikilinin biraz daha ağır ama biraz daha güçlü olanı. Sağ ayaklı doğal hali ancak soluna da çok çalışıp kendisine stoperlerde nadir bulunan bir özellik ekledi, o da iki ayağını da kullanabilmek. İyi pasördür, talimatlı olduğunu düşündüğüm uzun top kullanımı oldukça fazladır, kimi zaman isabetsizdir ama boş yere şişirmez, mutlaka planı vardır. de Sutter'in en çok ihtiyacı olan isimlerden biri olacaktır. Topa hamleleri de iyidir, orta sahaya sokulup oyuncu karşılamaktan da korkmaz. Genç bir stoper, 93 doğumlu, deneyim handikapları olabilir ancak üst düzey stoper potansiyeli. Biraz daha temas ederek agresif savunma yapabilmeli.

Laurens de Bock : Sağ ayağını yürümeye kullanır, çok atlet değildir ama dengesiz bir bek değil. Ayak içi ve genel olarak pasörlüğü Meunier'den iyi olduğundan oyunu daha ileride oynar. Birebir savunmasında açık vardır, geçilmeye yatkın. Bu bölge maçı Beşiktaş adına olumlu ya da olumsuz belirleyecek bölgelerden biri çünkü hücuma katıldığında alanı genişlettiğinden hücuma otomatik olarak katkıda bulunan oyunculardan.

Timmy Simons : Dedem benim. 39 yaşına girdi, Takımın 3.stoperi, ön libero oynasa bile sık sık stoperlere yakın savunur. Yerinden ayrılmak zorunda kaldığında dönmesi zor oluyor, ayaklar gitmiyor artık. Haliyle rakibin o bölgeyi işlemesi de kolaylaşıyor. Fizik gücü kuvvet olarak çok yüksek hala, ikili mücadelelerde pek yılmıyor, çoğunu da alır. Penaltı kaçırdığını da daha görmedim, takımın birinci penaltıcısı. 

Ruud Vormer : Takımın dimanizm abidesi. 8 numara görevleriyle bezenmiş. Pek driplingi yok ancak tek pas, hareketli toplara pas ve seken top alma konusunda doktora yapabilecek kıvamdadır. Fena da bir vuruşu yok. İyi pasör, iyi şutör, iyi prese çıkar, 90 dakika yerinde durmaz. Duran top alternatifidir. Zerre driplingi yok ve pek de üretemez, hücumunu kısıtlayan unsurlar da bunlar. Hollanda'da en üst düzeyde bile sürekli olarak onbir oynayamaması da bundan kaynaklı (Feyenoord dönemi).



Lior Refaelov : Çelimsiz falan görünür ama top ayağındayken agresiftir ve pek kaybetmeyi sevmez, dengesini iyi korur (top-rakip arası vücut koyma). Çok hareketlidir ve sürekli top almaya çabalar. Adam eksiltme, pas çıkarma ve şut atma konusunda yetileri gelişmiştir. Vazquez yokken takımın birincil silahı o olacak. Savunmayı pek sevmemesi ise dezavantajı.

Nikola Storm : Genç, tercih hatalarına yatkın ancak son derece hızlı ve futbol temelini iyi almış bir oyuncu. Sağ forvet oynar genelde. Topla driplingi iyidir, uzun ve kısa mesafede oldukça hızlıdır ve açık alan oyununa yatkındır.

Boli Bolingoli Mbombo : Atlettir, hızlıdır, vücut hacmine göre kuvvetlidir de. Ancak topla becerisi kısıtlıdır. Sol bek ve kanat forveti arası gidip gelen bir pozisyonu vardır, sabit bir mevkiide oynadığı söylenemez. Sağ ayağı hiç yok, sol ayağı da tartışılır zaten konu top kullanmaya gelirse. Lukaku'nun kuzeni. 

Felipe Gedoz : Savunma gayreti fena değildir ancak özellikle işin hücum yönünde içe kat ederek hem pas hem de şut niteliğini kullanabilen ve bu şekilde tabela yapmaya da yakın olan bir oyuncu. Libertadores kupasında rüştünü ıspat ederek geldi Brugge'e ve takımın önemli isimlerinden biri oldu daha ilk sezonunda. Sakatlıktan çıktı, ilk maçta özellikle nüksetme korkusu ile riske edilmeyebilir.

Jose Izquierdo : Atlet, hızlı, gole yakın ve kuvveti de iyi olan bir kanat forveti. Takımın en skorer isimlerinden. Hücumda zaman zaman çalım ve tercihlerinde fazla aceleci (yahut diretken) olup top kayıpları yapabiliyor ancak çalışmayı seven bir oyuncu profili çiziyor. Sakat, ilk karşılaşmada oynamayacak.

Tom de Sutter : Hedef adam, takımın birincil gol umudu. Her uzun topa gider, durmadan stoperleri rahatsız etmeye çalışır, kanatlara da açılır hava topu almak için. Ceza sahası için her daim tehditkar ve Belçika Milli Takımına çıktığı dönem eriştiği seviyeye yeniden çıkmış durumda. Link-up oyunu da iyi. Ağır, hızlı değil, esnek de değil pek ama bu takım için ideal bir santrfor.

Obbi Oulare : Takımın en genç isimlerinden. İnanılmaz bir boyu var ve bu boyu güç ile kuvvetlendirince birebirde fiziksel olarak dayanılması imkansız bir oyuncu oldu. Tabii uzun mesafe hızı, tercih hataları, bilek hassasiyeti gibi dezavantajları var ama bu takımın oynamak istediği oyuna yatkın bir oyuncu. Sakatlıktan yeni çıktı ve tıpkı Gedoz gibi o da riske edilmeyebilir ilk maçta.

Victor Vazquez : Sakatlandı ve iki maçta da olma ihtimali son derece düşük. Barcelona altyapısı çıkışlı. Temastan nefret eder, biraz da tembeldir ancak 3.bölgede ayağına değen her top tehlikedir. Büyük ihtimalle oynamayacağı için pek de bir önemi yok aslında.

Tuur Dierckx : Bazen kenardan gelip enerji katan genç kanat forveti. Solaktır. Pek fazla süre almıyor ve bu eşleşmede de rolü tahminim çok büyük olmayacaktır. Belçika ligi standartlarında iyi bir kanat forveti olmak da maksimumu olacak gibi görünüyor, en fazla.

Alternatif Düzen ve Son Durum

Torino maçında rakibin 2 santrfor ile oynamasından ötürü 3-5-2'ye dönmüşlükleri var, akılda bulunmalı. Çok formda oldukları söylenemez ve Vazquez +  ilk maçta Izquierdo'dan yoksun olmaları da işlerini kolaylaştırmıyor. Denswil ve Claudemir zaten listede yok, oynamayacaklar. Björn Engels aylardır yok, yeni iyileşti ve bu eşleşmede büyük bir rol alacağını zannetmiyorum, hatta dakika alması dahi şaşırtır. Oulare ve Gedoz da yeni iyileşmiş olunca eldeki malzeme oldukça kısıtlı hale geliyor. Ancak yine de Belçika Ligi'nin en çok gol atan, en az gol yiyen, Avrupa Ligi'nin de en çok gol atan 4. takımı olan bir takımdan bahsediyoruz. Yedikleri gol sayısı da grup aşamasında turnuvaya başlayan takımlar arasında Napoli ile birlikte en azı (3 gol). 

Asla şakaya gelecek, yabana atılacak bir takım değil, üstelik her yerde skor bulabilecek bir takım. (gruplardan bu yana 4 Avrupa deplasmanında 10 gol atıp 1 gol yediler). Tur için fikirlerim eksikleri de göz önünde bulundurarak Beşiktaş'ın favori olduğu, ancak şansının lanse edildiği kadar yüksek olmadığı şeklinde. Kura çekildiğinde ''şimdiden çeyrekteki rakibi seçelim ya'' diyenleri pişman edebilecek bir eşleşme. En az Liverpool kadar ciddiye alınmalı, yoksa ummadık taş baş yarar.

Zayıf, iyi, olumlu, olumsuz yönlerini kısa bir tarihçe ile dilim döndükçe izah etmeye çalıştım. Sürç-ü lisan ettiysek affola. Saygılar.

dipnot : perşembe günkü maçın oynanacağı zemin şu an bu halde. 




Oğuzhan Oğuz




1 opmerking: